Benden Bu Kadar | Faruk Sarıkavak

By heybedar ·
15 Ocak 2018

 

Bir kurşun ki gözlerimi hesapsızca, korkusuzca deler

Nerde şimdi beni kör eden gözlerime inen perdeler

 

Sana duyduğum sevgi, papatyanın kokusundaki sırdır

Bıkmadan, usanmadan koşuyorum peşinde bilmem kaç asırdır

 

Herkesi kucaklayan gönlün bana gelince neden sığdır?

Şu kadarcık hatırım varsa o gönlüne beni de sığdır

 

Rabbinle dertleşmek için al eline bardağını

Eskit yollarını yürüyerek, ser önüne Tur Dağı’nı

 

Su misali akar zaman, kapanır ağızlar, lal olur diller

Öyle kutlu günlerdir ki yaşadığımız, yanar kandiller

 

Gel yanıma sensiz kaldım kaşı karam gözü karam

Bunca kedere şahittir elimde tuttuğum sigaram

 

Sana vurulup da kavuşamamak elbette bir dramdır

İtibarını düşünüp çabalamamak hakkın nazarında haramdır

 

Sanki suda yürümüşsün kaybettim geride bıraktığın izleri

Sensiz buraların tadı çıkmıyor, topladım bütün valizleri

 

Görmez beni gözün, duymaz kulakların ta ki bağırana kadar

Kaç gece bekledim seni sokaklarda tan ağarana kadar

 

İşe yaramaz dedin, hor gördün kalbimi, ben de astım askıya

İzin veriyorum artık Rabbimin şah damarıma yaptığı baskıya

 

Senin yoluna benim adadığım gibi ömrünü kim adar

Bıktım artık bu nazından, son sözümdür; benden bu kadar…

 

 

heybedar

heybedar

bazı şeyler

11 Ocak 2018 · 0 comments Çık Gel | Hüsameddin Bayraklı

Kırıldı sazı âşıkların Gırtlağına bülbül sığınmışlar terk etti meydanı Bir köprünün batıya açılan kanadında Kavminden kopmuş bir ben kaldım Ayağı takunyalı güzellerin önüne serildim Gözüme gözü değenleri mest ettim dilimle Bir ölüye ruh üfürmem kaldı Bildim, had günahsızlığa soyunmak değil Marifet derdi giyinmekmiş Sen benim ipek yolum Sen Hint tacirlerin imrendiği gömleğim Çık gel, kışı […]

Discussion (0)

Your email address will not be published. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir