Zihnin Yorgunluğundaki Metaforlar | Ümit Köksal

By heybedar ·
15 Ocak 2018

 

90+7’de kornerden atılmış bir golün adıdır aşk

Mahşer sessizliğine bürünmüş aklın deplasman tribünü

Ve böyle sarılmışken sırılsıklam yağmura

Lütuftur hayalini kurabilmek her lahzada

 

Kalbimin pencere kenarlarına konmuş ürkek bir serçenin ekmek kırıntılarını yemesidir aşk

Pazartesi geceleri 11’de söndürdüğün odanın lambaları

Ezbere bilinir kıtalararasında

Nefesim sensizliğin tohumunda külleniyor

Pencerelerini açsana

Yayılır saçlarının rayihası

Kirpiklerinin altında ısınırım

Metaforlar düşer zihnimin yorgunluğuna

Gönlündeki perdeleri de kapama.

 

İlkokul çocuklarının resim dersinde çizdiği

Boyalı bir yuvanın mutfağında

Mercimek çorbasının sıcaklığıdır aşk

Sofra bezinde unuttuğum yetim duygularım

Yüksek binaların balkonundan silkeleniyor

Teneşirin soğukluğuna bulanmış yokluğunun parmak izleri

Kova kova şiirler taşınıyor lügatime

Tek diz yerde, elimde kalem

Özlemimle yazıyorum ismini ağaç kabuklarına

Aşık akıbetinde kar zarar hesaplamaz

Sevmenin şahıstaki matematiğidir sıfır ile çarpmak

 

Anladım ki

Serenattan acizim her kelam aşina sana

Hasret kaldım gözlerine

Gözlerin ki her derde deva

 

 

 

heybedar

heybedar

bazı şeyler

11 Ocak 2018 · 0 comments Çık Gel | Hüsameddin Bayraklı

Kırıldı sazı âşıkların Gırtlağına bülbül sığınmışlar terk etti meydanı Bir köprünün batıya açılan kanadında Kavminden kopmuş bir ben kaldım Ayağı takunyalı güzellerin önüne serildim Gözüme gözü değenleri mest ettim dilimle Bir ölüye ruh üfürmem kaldı Bildim, had günahsızlığa soyunmak değil Marifet derdi giyinmekmiş Sen benim ipek yolum Sen Hint tacirlerin imrendiği gömleğim Çık gel, kışı […]

Discussion (0)

Your email address will not be published. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir