Kırmızı Suratlı Adamlar | Hasan Ali Toptaş

Kırmızı Suratlı Adamlar | Hasan Ali Toptaş

By heybedar ·
17 Ocak 2018

Ellerinde ve ceplerinde şarap şişeleri taşıyan, kırmızı suratlı adamlarmış bunlar; yürürken ikide bir durup kavga edercesine ateşli ateşli konuşuyor, konuşurken de ellerini kollarını sallayarak sürekli şehri gösteriyorlarmış. Hatta, hep birlikte dönüp bakıyorlarmış şehre doğru. Kimi zaman birbirlerine tutunup abartılı bir nezaketle hafifçe hafifçe öne eğilerek, kimi zaman kendi varlıklarının dışında kalan her şeye meydan okurcasına ısrarla geriye kaykılarak, kimi zaman da tıpkı ipi kopmuş kuklalar gibi komik ve acınası bir şekilde iki yana sallanarak bakıyorlarmış. Nasıl bakacaklarını bilemiyorlarmış sanki. Ya da, bir şehre bakmanın kaç türlü yolu varsa hepsini baştan sona deneyip kendilerine uygun olanı bulmaya çalışıyorlarmış.

(…)

Böyle alelacele içince, çok geçmeden suratları kırmızıdan da kırmızı olmuş tabiî. Hem de öyle kırmızı olmuş ki, sonunda içlerinden biri bu rengin ağırlığına daha fazla dayanamayıp yerinden fırlamış ve gözlerini kısarak şehre doğru kıpkırmızı bir sesle uzun süre küfretmiş. Midesinde, ruhunda ve aklında ne kadar kırmızı varsa, bir hamlede hepsini kusmuş sanki.

Uykuların Doğusu, Doğan Kitap, s.s. 39 – 40

heybedar

heybedar

bazı şeyler

8 Kasım 2017 · 0 comments Hakan Günday ile Röportaj

Kitapçı reyonlarındaki levhaların hiçbiri bana bir şey ifade etmiyor. Kitap türleri, müşterinin markette peynir bulmasını kolaylaştırmaya benzer bir yöntemin sonucu olduğu için benimle bir ilgileri yok Hakan Günday’a yazarlık ve kitapları hakkında sorular sorduk.   Yazmaya ne zaman başladınız? 23 yaşında, Kinyas ve Kayra’yla.   En çok hangi yazarları okuyorsunuz? Kimlerden etkileniyorsunuz? Hangi tür kitapları […]

Discussion (0)

Your email address will not be published. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir