Harcananırken, sıkışırken toz tanesi bile değilken görünmeyenler şimdi birer kaya parçası, dilek ağacı, yağmurdan kaçarken sığınılacak kuytular
Hiçlikten varlığa, varlıktan çokluğa, çokluktan kaybedilmesi güç kişiler olanlar. Bi çare tutunmayı bekleyen içsel ağrılar yaşaya duruyor
Kim bilebilir ki, kim bilmek istiyor? İçten içe eriyen taşlar olduğunu görmek isteyen var mı?
Güçlükle ayakta dikilen birer sefil gibi kendini kurtarmaya çalışan, beraatini lütuf gibi verenler arasında kaybolup giden gençlikler
Onlara gösterilen ahlak kuralları diğerlerine pembe panjurlu listelerce sunuluyordu, bu işte bir haksızlık vardı ama neydi bilinmiyordu
Kırgın, üzgün, suskun, vazgeçmiş izler vardı, onların yaşamalarını kendi yaşamlarına bastıranlar vardı ama ispatı yoktu
Zerre olanlar şimdi birer aydınlık kapısı birer yolculuk misali birer kurtuluş sermayesi. ..
B.K
Discussion (0)